Molar Gebelik Nedir? Molar Gebelik Ne Tür Sorunlara Yol Açabilir?

Molar gebelik, üzüm gebeliği olarak ta bilinmektedir. Tıp dilinde is ‘Hidatifprm mole’ veya ‘Gestasyonel Trofoblastik’ adı ile bilinmektedir. Riskli bir durum olan molar gebelikte, bir yumurtanın fertilize olması fakat sağlıklı bir şekilde genetik yapı ile oluşmaması söz konusudur. Burada trofblas dendiği zaman, normalde plesentayı yani bebeğin eşi olacak organı oluşturan trofoblasların aşırı bir gelişimi söz konusudur. Ve bir kitle gibi oluşmakla beraber bu görüntüye ultrason ile veya makroskopik olarak bakıldığı zaman, materyal üzüm şeklinde lezyonların oluşması sebebi ile üzüm gebeliği adını almaktadır. Molar gebeliğin 2 farkı tipi bulunaktadır. Bunlar ‘Parsiyel (İnkomplet) veya ‘Komplent Mol’ dür.

İnkomplent (Parsiyel) Mol: Burada, bir bebek, bir embriyo dokusu veya beraberinde plasentada bulunmaktadır. Plasentanın bir kısmı molar yani üzüm gebeliğine doğru evrilmiştir.

Komplent Mol: Burada da hiçbir şekilde bir embriyo bulunmamaktadır. Yalnız aşırı gelişmiş bir trofoblastik doku bulunmaktadır.

Molar gebelikte, her ikisi de ister embriyo kısmen gelişmiş olsun ister gelişmemiş olsun plesantanın yaşamla bağdaşan belirtileri bulunmamaktadır. Yani bebeğin hayatta kalabilmesi veya gebeliğin devam etmesi söz konusu değildir. Özellikle dikkat çeken kısım, gebelikte muayene esnasında rahimin çok fazla büyümesidir. Rahimin çok fazla büyümesinin söz konusu olduğu durumlarda ‘Beta Hgc’ değeri diye bilinen gebelik hormonunun çok yüksek seviyelere çıkması söz konusudur. Hatta bazen kanamalar meydana gelebilmektedir. Bu kanama sırasında hastanın, üzüm şeklinde küçük küçük parçalar düşürmesi olası bir durumdur. Bu durum, acil müdahale edilmesi gereken ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Kürtaj denilen ya da aspirasyonla bu durumun dikkatli bir şekilde hastane ortamında boşaltılması ve temizlenmesi gerekmektedir. Ve bundan sonraki gebelik süreci için de bir müddet beklenmesi gerekmektedir. Çünkü molar gebelik, tekrar edebilir veya ileride daha büyü komplikasyonlara sebebiyet verebilir. Ayrıca hastanın sonraki süreçte de gebe kalmaması tavsiye edilmektedir.

Molar Gebelik Ne Tür Sorunlara Yol Açabilir?

Anne adayı, gebeliğini fark ettiği zaman, gebeliğin erken dönemlerinde muayene olmaz ise mol gebeliği tanınamaz ve rahim içerisinde büyümeye devam eder. Ve bir gün vajinal kanama ile bu durum belirti vermeye başlar. Mol gebelik ne kadar geç belirti verirse, kanama da o kadar fazla olmaktadır. Ve tedavi sırasında rahimde delinme, enfeksiyon olma ihtimali de bir o kadar artar. Mol gebelik süreci, tedavi edildikten sonra 1 yıl, bazen de daha uzun sürebilmektedir. Bu nedenle bu süreç, mutlaka kan tahlilleri ile takip edilmelidir. Hasta, kan tahlilleri ile takiplerine mutlaka düzenli olarak gelmeli ve bu süreçte gebe kalmamak için mutlaka korunmalıdır. Çünkü mol gebelik, tedavi edilse bile, vücuda yayılarak bir kanserleşmeye doğru gidebilmektedir. Ve hasta bu durumda, kemoterapi almak durumunda kalabilir. Eğer bu süreçte hasta gebe kalırsa, korunmaz ise kan değerlerinde yükselmeler meydana gelebilmektedir. Ve bu durumda kan şekeri yükselmesinin, mol gebelikten dolayı mı yoksa yeni gebelikten dolayı mı yükseldiği ayırt edilemeyebilir.

Mol Gebelik Belirtileri Nelerdir?

Mol gebeliğin belirtilerini şu şekilde sıralamak mümkün:

• Komplet molde, sıklıkla hastada vajinal kanamalar gerçekleşebilir. Burada rahim olması gerekenden daha büyük ve daha yumuşaktır.
• Kanda, gebelik hormonu (Beta-HGC) çok yüksektir.
• Hastada aşırı bulantı ve kusma görülebilmektedir.
• Ultrasonda ‘Kar Yağdı Mazarası’ denilen veziküllerin tipik görüntüsü görülmektedir.
• Parsiyel molde ise sıklıkla düşükle sonuçlanan gebeliğin, kürtaj materyalin patolojik olarak incelenmesi sonucu tanı konmaktadır. Yani düşük olmadan önce tanı konması muhtemel değildir. Nadiren de olsa ultrasonda gebelik varlığında plesantada kistik boşluklar molar gebelik belirtilerinde görülebilmektedir.