Çocuk

Prematüre Retinopatisi Nedir?

Prematüre retinopatisi, 37.haftadan önce dünyaya gelmiş bebeklerde karşılaşılan en ciddi göz rahatsızlıklarından biridir. Anne tarafından fark edilmesi oldukça güç olan bu rahatsızlık, prematüre doğan bebeklerin gözlerindeki retina tabakasının damarsız bölgelerinde meydana gelerek sinir hasarına neden olur ve görme kaybı gelişir. Prematüre doğum yapmış bir annenin, bebeğini görme kaybına neden olabilecek bir komplikasyonu önlemek amacıyla düzenli kontrollere götürmesi oldukça önemlidir.

Prematüre Retinopati Gelişimi Nasıldır?

Prematüre retinopatisi, hafiften şiddetliye doğru beş düzeyde sınıflandırılmıştır. Prematüre retinopati düzeyleri şöyledir.

1.Düzey: Anormal gelişen ancak hafif seviyede gelişen damar büyümesi.

2.Düzey: Orta seviyede gelişen damar büyümesi.

3.Düzey: Şiddetli seviyede gelişen damar büyümesi.

4.Düzey: Nispeten ayrılmış retina.

5.Düzey: Tam manasıyla ayrılmış retina ile son evreye ilerlemiş hastalık.

Birinci ve ikinci düzeydeki hastalar, tedavi uygulanmada da iyileşebilir, zamanla normal görme yeteneğine sahip olabilirler. Aksi şekilde zamanla damarsal büyüme ilerleyebilir, hastalık üçüncü düzeye ulaşabilir.

Anormal şekilde büyüyen damarlar, retina yüzeyi boyunca büyümek yerine göz merkezine doğru ilerleyebilir.

Üçüncü düzey retinopatisi olan bebekler de zaman içinde iyileşme gösterebilir. Ancak üçüncü düzey retinopatili bebeğin ek başka sağlık sorunları mevcut ise tedavi uygulaması düşünülür.

Dördüncü düzeyde ise bebeğin gözünde gerçekleşen anormal kanama, yara odağından retinaya çekme kuvveti uygulayarak göz duvarından uzaklaştırır.

Beşinci düzeyde artan kanama şiddeti ile ayrılmış retinopati tedavi edilmez ise bebekte ciddi görme kaybı ve körlük ortaya çıkabilir.

Prematüre Retinopatisi Tedavisi Nasıldır?

Prematüre retinopatisi hastalığının tedavisi, hastalığın bulunduğu düzey ve şiddetine göre değişir. Prematüre retinopatisi tedavisi yapılırken göz içine uygulanan, anti VEGF enjeksiyonları ile indirekt lazer oftalmoskop aracılığıyla damarsız alanlara fotokogülasyon uygulanır. Anti VEGF enjeksiyon tedavisi, göz içine periyodik olarak belirli dozlarda ilaç uygulamasıdır. Bu uygulama, aseptik tekniklere uygun şekilde ve hasta sedatize edilerek ameliyathane koşullarında gerçekleştirilir.

Göz içine uygulanan enjeksiyon sonrası hasta yakın takibe alınır. Uygulanan tedavi ile retinopati kanaması durmuşsa damarlanma yapısı tamamlanana kadar takip edilir. Retinopati kanaması devam ediyor ise 4-6 haftada bir enjeksiyon uygulamasına devam edilir. Yapılan tedaviler sonrasında hastalıkta istenilen iyileşme gözlenmezse vitreoretinal cerrahi (vitrektomi) uygulanır.

Admin

Bebek cinsiyeti hesaplama alanında kendince fikirler yürüten ve bunu projeye çeviren sıradan birisi...

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu