Aloe Vera Nedir?
Kaktüs benzeri bir bitki olan aloe vera jeli bitki yaprağının iç kısmında bulunup jöleye benzer bir maddedir. Lateksi ise bitkinin zar tabakasının hemen altında yer alıp sarı renge sahiptir. Bazı aloevera ürünlerinde ezilmiş bütün yaprak bulunmaktadır, bu yüzden bitkinin hem jelini hem de lateksini içinde barındırmaktadır. Aynı zamanda aloe vera İncil’de de geçmektedir.  300’den fazla türü bulunan bitkinin Aloebarbadensis (aloe vera); bu türler arasında en iyi bilinen aynı zamanda, sağlık ve güzellik alanında kullanılan türüdür.

Aloe Veranın Faydaları Nelerdir?

Aloe vera faydaları arasında şunlar sayılabilir:

• Sindirime yardımcı olmak; kabızlığa yardımcı olmak
• Sivilce benzeri cilt rahatsızlıkları; aloe ürünlerinin ciltte sakinleştirici ve aynı zamanda iltihaplanmayı yatıştırmaya faydalı olmak
• Güneş yanığının hafifletilmesinde; Bilimsel bir dayanağı olmamakla birlikte bazı insanlar aloe veranın güneş yanığını hafiflettiğini söylemektedir. Aloe vera jelinin soğutma etkisi olduğu bilinmekle birlikte cilt yenilenmesini sağlayıp sağlamadığı kesin olarak bilinmemektedir.
• Yaralarda; Aloe vera jeli yaralarda kullanılması faydalı olan jelin açık yaralara uygulanmaması gerekmektedir.
• Mide ekşimesinde; Yapılan araştırmalar aloe veranın mide ekşimesi, kusma dahil ve reflünün birkaç septomunu azaltmak sayılabilir.

Aloe Vera Nerelerde Kullanılmaktadır?
Aloe veranın saçta kullanımı kepekli saç derisinin iyileşmesini sağlayarak saç derisini iyileştirir. Kuru saç derisinin nemlenmesini sağlar. Saçları güçlendirerek dökülmeyi önlemeye yardımcı olur. Ayrıca sedef hastalığında da kullanılmaktadır. Aloe vera yağına birkaç damla çay ağacı yağı eklenmesi mantar ve kafa derisindeki enfeksiyonlara karşı fayda sağlamaktadır.

Aloe veranın yüzde kullanımı yağı yüz için yatıştırıcı etki taşımaktadır. Cildi nemlendirir, sıkılaştırır ve parlaklık verir. Ayrıca akneye eğilimli ciltlerde kullanımı akne oluşumunu engellemektedir. Diş etlerinin sağlığını korur, plak problemini azaltmaya faydalıdır. Sabun, şampuan, dudak balsamı, diş macunu, nemlendirici olarak kullanılabilir. Ayrıca arı ve böcek ısırıklarından kaynaklı şişme ve iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olmaktadır.

Aktarlardan ve internet sitelerinden temin edebileceğiniz gibi aynı zamanda bitkisini yetiştiriyorsanız evde kendiniz de jelini kullanabilirsiniz.

Hangi Yeşil Çay Yağ Yakar?

Yeşil çay antioksidan özelliğine sahiptir. Karaciğer yağlanmasını engellediği durumlar vardır. Yeşil Çay yağların oksidasyonu ve oluşumunu yavaşlatır.

Türkiye’de 31 çeşit antioksidan bitki yetişmekte ve yetiştirilmektedir. Antioksidan bitkiler kanın ve karaciğerin temizlenmesinde etkilidir. Zahter, sumak, mercanköşk gibi bitkilerin yanında çay, olong çayı ve yeşil çay önemli bir antioksandır. Sabah kahvaltılarının vazgeçilmesi siyah çay çok fazla tüketildiğinde demir emilimine neden olur. Oysaki yeşil çay ne kadar tüketilirse tüketilsin faydalı bir çaydır. Sallama ya da demleme yeşil çayın yağ yakımı oranı farkına rastlanmamıştır. Demleme ve sallama yeşil çay aynı antioksidan özelliğe sahiptir. Soğuk ya da sıcak tüketilmesinde etki olarak değişiklik yoktur.

Zayıflamak isteyenler için limonlu yeşil çay daha etkilidir. Limon ve yeşil çayın birleşmesi ile açığa çıkan Fenolik asit vücuttaki serbest radikallerin oluşmasını sağlar. Serbest radikallerin artışı oksijenlenmeyi arttırır. Vücut böylece doğal fonksiyonunu yerine getirerek yağ yakımı başlatır. Yani yeşil çay doğrudan yağ yakma konusunda bir etkiye sahip değil, ancak dolaylı olarak vücuttaki serbest radikalleri ve hücre yapılarını temizlediği ve dengelediği için yağ oluşumu yavaşlar ve zayıflar.

Yeşil Çay Hangi Bölgeyi Zayıflatır?

Yeşil çay karaciğerde yağ oluşumunu yavaşlatır. Uzun vadede bel ve çevresindeki yağların birikimini engeller. Eğer bu esnada spor ve yürüyüş yapılırsa daha çabuk sonuç alınır.

Beslenme ve yaşam şekliniz aynıysa sadece yeşil çay içerek zayıflamak pek mümkün değildir. Yeşil çay karaciğerdeki yağlanmayı önleyecek ancak siz sürekli sağlıksız gıda tüketir ve büyük porsiyonlar yemeğe devam ederseniz yeşil çayın yarattığı etki yok olur. Dolayısıyla esas prensip gün içinde aldığınız kilokaloriden daha fazlasını spor ve yürüyüşle yakmaktır. Bu esnada vücuttaki zararlı metaller ve fazla yağlardan kurtulmak için yeşil çay gibi antioksidanlar sadece yardımcı bir destek görevi görür. Beslenme alışkanlığı, hareketli yaşam tarzı benimsenirse ek olarak zayıflamak için yeşil çay tüketilebilir.

Gebelikte İlaç Nasıl Kullanılır Bebeği Etkiler mi?

Kadınlar karnında taşıdığı bebeklerine göbek bağı ile bağlıdırlar. Vücuduna giren neredeyse her şey bebeğinizle paylaşılacaktır. Bir fetüs uyuşturucuya karşı çok hassastır ve uyuşturucuları olabildiğince etkili bir şekilde ortadan kaldıramaz.

Hamilelik sırasında uyuşturucu kullanımıyla ilişkili riskler aşağıdakileri de içeren çeşitli faktörlere bağlıdır:
* Kullanılan ilacın türünü
* İlacın kullanıldığı nokta
* İlacın kaç kez kullanıldığı

Bununla birlikte, genel olarak, gebelik sırasında uyuşturucu kullanmak, aşağıdakilere neden olabilir:
Düşük
Ölü doğum
Boy kısalığı
Düşük doğum riski
Erken doğum
Doğum kusurları
Ani bebek ölümü sendromu
Bebekte uyuşturucu bağımlılığı
İşte gebelik sırasında uyuşturucu kullanımının spesifik sonuçlarından bazıları:
Düşük doğum riski bebekleri çeşitli hastalık, zihinsel engellilik ve hatta ölüm riski altına sokar.
Erken doğum bebekte akciğer, göz ve öğrenme sorunları riskini artırır.
Uyuşturucu kullanımından dolayı genellikle ortaya çıkan doğum kusurları, nöbet, inme ve zihinsel ve öğrenme engellerini içerir.
Fetüsler, annenin kullandığı ilaca (lara) bağımlı hale gelebilir ve doğumdan sonra çekilme belirtileri çekebilir.

Erken gebelik sırasında uyuşturucu kullanımı, gelişmekte olan organların ve fetüsun ekstremitelerini etkileyebilir. Gebelikte uyuşturucu kullanımı bebeğinizin merkezi sinir sisteminin gelişimini etkileyebilir. Hamilelik sonrasında, birçok ilaç anne sütünden geçebilir ve bebeğe zarar verebilir. Hamilelik sırasında herhangi bir uyuşturucuyu kullanmak çocuğunuza zararlı bir etkisi olabilir.

Esrar
Esrarın tam etkisini elde etmek için, sigara içenlerin derin nefes alması ve dumanı akciğerlerinde olabildiğince uzun süre tutması gerekir. Esrarın bu dumanında bebeğinize bulaşan, komplikasyon riskini artıran birçok zararlı gaz var. Hamilelik esnasında sigara Ya da esrar, içen anneler; bebeğinizin rahim içinde bir bağırsak hastalığına sahip olma ihtimalini artırabilir ve bu erken tanı konulamayacağı için sıkıntıya neden olabilir. Esrar kullanımı, yetersiz büyüme, davranış sorunları ve nefes alma sorunlarına da neden olabilir. Anne sütü ile ilacın bebeğe kolayca aktarılabilmesi nedeniyle esrar kullanımından da kaçınılmalıdır.

Kokain
Hamilelikte Alkol Ve Uyuşturucu Bağımlılığı; Hamilelik sırasında kokain kullanımı, düşük ve ölü doğum riskini artırır. Ayrıca erken Kokaine maruz kalan bir bebek daha yüksek risk altında:
Vuruş
Zayıf büyüme
Beslenme sorunları
Deforme olmuş ekstremiteler
Beyin hasarı
Üreme sistemi veya üriner sistem anomalileri
Ani bebek ölümü sendromu
Uzun vadeli davranış sorunları
Hamilelik sonrasında, kokain anne sütü ile bebeğe iletilebilir, bu nedenle hamilelikte kesinlikle kullanılmamalıdır.

Eroin
Yüksek sesli ağlama
Çok az beslenme
Titreme
Sinirlilik
Hapşırma
Terlemek
Kusma
İshal
Nöbetler

Bebeğinizin bu durumlarını tedavi etmek için özel bakıma ve ilaçlara ihtiyacı olacaktır.

Metadon
Tamamen uyuşturucu kullanmayı bırakabiliyorsanız, sizin ve bebeğiniz için en iyisi olacaktır. Bununla birlikte, eroini bırakma evresi yani geçiş, devam eden eroin kullanımından daha iyidir. Bırakma evresi eroinden daha iyi gebelik sonuçları ile ilişkilidir, ancak bebekler hala uyuşturucu sendromu yaşayabilir. Bu nedenlerden dolayı, gebelik sırasında hiçbir uyuşturucu kullanmamak en iyisidir.

Amfetaminler
Kristal uyarıcıları kullanırsanız, aşağıdaki sorunlarla karşılaşabilirsiniz:

Erken doğum
Büyüme sorunları
Anne karnında bebeğin ölümü
Emzirme döneminde de bunların hiç biri kullanılmamalıdır.

Gebelikte Alkol İçmek Bebeği Nasıl Etkiler?
Hamilelikte Alkol Ve Uyuşturucu Bağımlılığı; Tüm yedikleriniz ve içtikleriniz bebeğinizle paylaşılır. Yiyecekler ve sıvılar, plasenta vasıtasıyla çocuğunuza hızla geçer. Ancak, tıpkı bu maddeler gibi alkolde aldığınızda bebeğinize ulaşır. Alkol gelişmekte olan bebeğinize zararlı etkiler yapabilir. Bir cenin, alkolü yetişkinlerin yaptığı gibi işleyemez, kanından atamaz. Alkol anne karnında daha yoğunlaşır ve yeterli miktarda gıdaları ve oksijeni bebeğin hayati organlarına ulaşmasını önleyebilir. Hamilelik sırasında alınan alkol bebek doğduktan sonra bebekte zihinsel ve fiziksel kusurlarla beraber görülür. Geniş bir problem yelpazesini kapsayacağından, birçok muhtemel hastalık bebeğinizle beraber dünyaya gelir. Bunlar arasında en önemlileri şunlardır:

• Küçük bir baş
• Yarık damak, ince üst dudak veya geniş büyük gözler gibi yüzdeki anormallikler
• Diş bozuklukları
• Zihinsel engelli
• Gelişmesinde gecikme
• Konuşma, hareket ve sosyal becerilerdeki güçlükler
• Görme bozukluğu
• Zayıf koordinasyon
• kalp sorunları
• Böbrek kusurları ve anormallikleri
• Deforme olmuş ekstremiteler veya parmaklar
• Ortalama yükseklik ve ağırlıktan aşağıda
• Davranış bozuklukları, örneğin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB)

Hamilelikte Alkol Ve Uyuşturucu Bağımlılığı; Bebeğinizi alkol ile ilgili tehlikelerden korumak için hamile iken alkol almamanız gerekir. Hamileliğin ilk üç ayında içilmesi özellikle tehlikelidir. Bu, önemli organ gelişiminin gerçekleştiği zamandır. Bebeğinizin gelişiminden çok önemli bir zaman zarfında toksit bir madde içme riskini istemezsiniz.

Bebeği Emzirme Sırasında Alkol İçebilir miyim?
Alkol anne sütüne kolayca geçer. Anne sütünüz ile tekrar tekrar alkole maruz kalan bir bebek, zihinsel ve vücut gelişimiyle ilgili sorunlar yaşayabilir. Bu nedenle anne sütünün bebeğin içmesi için güvenli bir alkol seviyesi yoktur. Yani emziren annelerin kesinlikle alkolden uzak durmaları gerekmektedir. Emziren anneler emzirirken içmeyi seçerseniz, alkol vücudunuzdan temizlenene kadar çocuğunuza anne sütü vermeyin.

Nereden Yardım Bulabilirim?
Hamile iseniz, en kısa sürede yardım isteyin. Hala mutlu, sağlıklı bir bebek doğurabilirsin. Hastane ve kliniklerdeki herhangi bir uyuşturucu ya da alkol sorunu için olan bölümden yardım alabilirsiniz. Bu tesisler size uyuşturucu veya alkol kullanımını durdurmanıza yardımcı olacak uygun kaynakları temin eder ve size destek verebilir. Çok sayıda ilave kaynak mevcuttur. Ayrıca uyuşturucu tedavi merkezleri, sosyal ve aile hizmetleri kurumları, alkolizm ve uyuşturucu bağımlılığı danışmanları da bulunmaktadır. Emziriyorsanız, bir şey almadan önce doktorunuzla veya sağlık uzmanınızla konuşun.

Hamilelikte Düşük Nasıl Anlaşılır?
Düşük belirtileri aslında bir nevi, hamilelikte düşük nasıl anlaşılır? Sorusu içinde cevap niteliği taşımaktadır. Öncelikle düşük belirtileri hakkında bilgi verdikten sonra, hamilelikte düşük nasıl anlaşılır? Sorusunun cevabına geçelim.

Düşük Belirtileri Nelerdir?

• Ani kilo kaybı
• Pembemsi balgam gelmesi
• Göğüste hassaslaşma, göğüs şişmesi ve mide bulantısı gibi hamilelik belirtilerinin görülmemesi.
• Vajinadan pıhtılaşmış doku gelmesi.
• Kişiyi hareketsiz bırakacak şekilde krampların girmesi ve kanama
• Pelvik veya sırt ağrısı
• Alt karında şiddetli ağrılar

Hamilelikte Düşük Nasıl Anlaşılır?
Düşüğün net bir şekilde anlaşılmasının tek yolu, ultrasondur. Ultrason dışında kişinin düşük yaptığını anlamanın, kesin başka bir yolu bulunmamaktadır. Yukarıdaki belirtiler görülmüş olsa dahi, bu belirtiler farklı nedenlerle de ortaya çıkabilmektedir. Belirtilerin görülmesi halinde, hemen doktora gitmek gerekmektedir.

Düşük için Risk Faktörleri
Aşağıdaki özellikleri taşıyan kadınların düşük yapma riski, diğer kadınlara göre daha fazladır.

• Uzun süre toksin ve radyasyona maruz kalmak
• Vücudun fazla iri ya da küçük olması
• 35 yaşının üzerinde olan kadınlarda, düşük riski daha fazladır.
• Alkol tüketen kişiler, düşük riskine daha yakındır.
• Daha önceden düşüğe neden olmuş faktörler.
• Sigara kullanımı
• Çeşitli enfeksiyonlar
• Hormon bozuklukları
• Folat asit eksiklikleri.
• Kimyasal içeriği yoğun olan işlerde çalışmak ve o ortamı solumak.
• Rahimdeki anormallikler
• Doğumsal kalp yetmezlikleri.
• Önemli ölçüde beslenme bozukluklarının olması.
• Uyuşturucu madde kullanımı.
• Uterüsün anormal anatomisi

Gibi özellikleri taşıyan kadınların, düşük yapma ihtimalleri diğerlerine göre daha fazladır. Düşüğün başlaması halinde, durdurulmasının hiçbir şekilde imkanı bulunmamaktadır.

Yanlış Diyet Zararlıdır
Uzmanlar yanlış uygulanan diyetlerin halsizliğe, unutkanlığa, saç dökülmelerine neden olabileceğini vurguluyorlar. Bu noktada doğru diyet programı seçmek çok önemlidir. Doktor diyet programı seçilirken
• Kişinin cinsiyeti
• Kişinin yağ ya da kas oranı
• Hormonlar

• Yaş
• Sindirim sistemi
• İnsülin direnci
• Leptin direnci
• Ödem araştırması
• Diğer rahatsızlıklar

Gibi kavramlar göz önüne alınarak doğru diyet programı seçilmektedir. Bu noktada uzun süre boyunca uygulanabilirliği mümkün olan azar azar kilo verdiren Sağlıklı diyet programları uygulamak en iyisidir. Bir haftada 5 kilo vermek vücut dengesini sarsacaktır. Bir haftada 5 kilo vermek ve diyet sonrası yeniden kilo almaktansa, uzun vadede ayda 1-2 vererek kararlı bir şekilde ilerlemek vücut sağlığını tehlikeye atmadan sizi sağlıklı yaşama taşır.

Hamilelikte Diş Ağrısı Nasıl Geçer Diş Ağrısına Ne İyi Gelir?
Diş ağrısına ne iyi gelir hamilelikte daha fazla sorun haline gelmektedir. Çünkü istediğiniz şekilde ağrı kesici kullanamazsınız. Hatta doktor önerisi olmadığı müddetçe kesinlikle ağrı kesici kullanmamalısınız. Bu yüzden şu yöntemler işinize yarayabilir: Karanfil: Karanfil, sakinleştirici bir özelliğe sahiptir. Bu da ağrıya neden olan dişin uyuşmasını sağlar. Böylece kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz. Bitki çayı: Bitki çayları ağrı ile beraber ağızda enfeksiyon oluşumuna da doğal bir antibiyotik görevi görmektedir. Bu yüzden bitki çayı tüketebilirsiniz. Diş bakımı: Ağız ve diş sağlığınıza hamilelik döneminde gereken önemi vermeniz gerekmektedir. Çünkü hamile ile birlikte gelen kusma, ağzınızda bakteri artışına neden olabilir. Bu da diş sorunlarına yol açmaktadır. Yemeklerden sonra dişlerinizi fırçalamaya, ağzınızı bol bol çalkalamaya özen göstermelisiniz. Doğru beslenme: Diş sağlığınız için doğru beslenmeniz de önem teşkil etmektedir. Hamilelik döneminde olduğu gibi normal dönemlerde de aşırı yağlı ve şekerli besinler tüketmemeye özen göstermelisiniz. Hem kendi dişleriniz hem de bebeğin diş gelişimi için yeterli kalsiyumu almanız gerekmektedir. Bunun yanında bol su tüketimi yapmalısınız.

Hamilelikte Diş Eti Ağrısına Ne İyi Gelir
Hamilelikte diş ağrısınedenlerinden birisi de ağızda kurumaya bağlı bakteri oluşumudur. Diş muayenesi: Diş etlerinizi kontrol ettirmeyi ve temizletmeyi ihmal etmeyin. Düzenli olarak diş hekiminize gidip muayenenizi olun. Hamile olduğunuzu belirtmeyi kesinlikle unutmayın. Hamile bir kadına uygulanacak ilaçlar kesinlikle kadın doğumcuya danışılmalıdır. Bu nedenle dişçinizin verdiği ilaçları kesinlikle kadın doğum doktorunuza onaylatın. Diş sorunlarınız büyükse ve tedavi gerekiyorsa, doktorlar genellikle hamilelik sonrasına ertelemeye çalışırlar. Bu mümkün değilse hamileliğinizin 4. Ve 6. aylarında gereken tedaviyi olmanız gerekmektedir. Çünkü hamilelikte ilk üç ay ve son üç ay bebeğin gelişimi ve sizin rahatınız açısından pek uygun değildir.

Diş ağrısına ne iyi gelir hamilelikte sorunuza kısaca doktorların önerdiği ağrı kesicilerle bitkileri sayabilirsiniz. Bunun dışında hamilelik süresinde dişlerinize iyi bakmanız kendi sağlığınız açısından ve çocuğun sağlığı açısından önemlidir. Yeterli kalsiyum ve fosfatı besinlerden alarak diş sorunları yaşamadan hamileliğinizi geçirebilirsiniz. Bunun için hem diş bakımınızı hem diş muayenenizi hem de düzenli beslenmeyi aksatmamanız önem taşımaktadır.

Belirli başlıklar dahilinde bayanların depresyondan kurtulmanın yollarını ararken yardımcı olabilecek bilgileri paylaşmak istiyoruz.

1) Değerli Olduğunuzu Hissedin
Canınızı sıkan durum her ne olursa olsun siz teksiniz. Ve sizden bir başka bir tane daha yok. Bunu asla unutmayın. Kendi değerinizin farkına farkına varın ve kendinizi daha fazla yıpratmamak için çaba göstermeye çalışın. Unutmayın depresyon sizde yapıcı bir etki değil tam aksine yıkıcı bir etki uyandıracaktır.

2) Arkadaşlarınızla Görüşün
Bu zorlu dönemde tek başınıza çabalamayın. Arkadaşlarınız ve akrabalarınızdan sizlere yardımcı olmalarını isteyin. Onların desteği ile bu dönemi daha hızlı ve daha az yıpranma ile atlatabilirsiniz. Aile ve arkadaş desteği oldukça önemli.

3) Uzman Desteği Alın
Depresyon ciddi anlamda uzman desteğinin gerektiği bir durumdur. Bu nedenle doktorunuzla iletişime geçin. Sizlere en önemli desteği sunacak olan doktorlardır. Bu destek sayesinde bu dönemin atlatılmasın da oldukça önemli bir paya sahip olacaktır.

4) Sevdiğiniz Aktiviteleri Yapın
Kişisel olarak hoşunuza giden aktivitelere katılın. Hobilerinizle uğraşın. Böylece mutlu olacak ve stresli ortamlardan uzak durmuş olacaksınız. Bu dönemi hızlıca atlatabilmeniz için, hoşunuza giden davranışlar sergilemeniz oldukça önemlidir.

Unutmayın bu dönemde uzman desteğine başvurularak daha hafif atlatılabilir.

Hadi başlayalım;
Bayanların en çok sevdiği yiyecekler arasında olan çikolata mutluluk veren yiyecekler arasında ilk sıralarda yer alıyor. İçerisindeki maddelerin direkt mutluluk hormonu salgılamaya etkisinden dolayı çikolata yedikten sonra mutluluk oranınız artıyor. Endorfin adı verilen mutluluk hormonuna en büyük etkiyi göstermesinden dolayı mutluluğu katlamaktadır.

13

Yapılan araştırmalar aslında acı yiyeceklerinde mutluluğu arttırdığını ortaya çıkarıyor. Mesela acı biber yemek aslında kişinin kendini cezalandırması gibi düşünülüyor. Cezasını ödeyen kişide bir rahatlama meydana geliyor ve önceki durumundan daha mutlu olduğu bir konuma geçiş yapıyor.

Baharatların mutluluk ve enerji verdiğini de bu noktada hatırlatalım. Özellikle zencefil gibi baharat türleri mutluluğunuzu arttıracak özellikleriyle dikkat çekiyor. Bu nokta da bir parantez açarak bayanlara şunu söylemekte fayda var. Mutlu olmak için ekstra bir çaba sarf etmenize gerek yok. En sevdiğiniz yemeği yapın, afiyetle yiyin. Kendi mutluluğunuzu kendiniz hazırlayın. Yaprak sarmasına mı bayılıyorsunuz, yapın yaprak sarmanızı bir güzel yoğurt ekleyin yanına, tabağınızda güzelce süsleyin yemeğinizi sonrasında güzel bir masa hazırlayın böylelikle yapmaktan hoşlandığınız şeyleri yaparak mutluluğu çağırabilirsiniz.

Hamilelikte cinsel ilişki zararlı mı?
Hamilelikte cinsellik konusunda uzmanların vardığı ortak kanı, cinselliğin doğru bir şekilde yaşandığı takdirde zararın aksine bebek için de yararlı olduğudur. İncelediğimiz uzman açıklamalarına göre cinsellik esnasında ortaya çıkan adrenalin, annenin kan dolaşımını hızlandırarak bebeğe daha fazla kan pompalanmasına neden olmaktadır. Doğal olarak bebeğe daha fazla kan pompalanması, bebek için yararlı bir durumdur. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, hamilelik döneminde cinsel ilişkiye girerken, daha dikkatli davranılması ve uygun pozisyonların seçilmesidir. Bu şartlar sağlandığında hamilelikte cinsellik bebeğe zarar vermemektedir.

Bu anlamda, önemli bir çok bilgi kirliliği bulunmaktadır. Örneğin bunlardan birisi hamilelik esnasında cinsel ilişkiye girildiğinde, erkeğin penisinin bebekle temas edeceği düşünülmektedir. Oysaki penis boyu büyük olan erkekler de dahi, böyle bir durumun olması kesinlikle söz konusu değildir.

Hamilelikte cinsellik ve faydaları
Hamilelikte cinsellik kan dolaşımını hızlandırırken, bununla birlikte büyük kan basıncı diye adlandırılan kan basıncını düşürmektedir.  Yapılan araştırmalara göre hamilelikte cinsellik yaşanması, anne adayının gebelik sürecinde altına kaçırma gibi istenmeyecek durumlara da engel olduğunu göstermektedir.

Hamilelikte yaşanacak cinsellikte en önemli husus, erkeğin kadına karşı daha narin davranmasıdır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi yaşanan heyecana bağlı olarak bebeğe daha fazla kan pompalanması, bebek için en önemli faydalardan birisidir.

Ayrıca anne adayının ruh yapısına sunduğu olumlu katkılarda, hamilelikte cinsellik konusunda aslında bugüne kadar bilinen birçok şeyin, son derece yanlış olduğunu ortaya koymaktadır. Doğum esnasında çalışan kasların daha belirgin bir şekilde çalışıyor olması da, gebelikte cinsellik yaşanmasına bağlıdır.

Hamilelikte cinselliğin faydaları bu şekilde olsa da, özellikle doğum yakın dönemlerde cinsel ilişkiye ara verilmesi de, ayrıca tavsiye edilenler arasında yer almaktadır.

Sivilce kızarıklığının giderilmesi hususun da birçok kozmetik firması tarafından geliştirilen ve piyasada bulunan kür, maske ve losyonlardan faydalanabilirsiniz. Çeşitli kürler ve kremler sivilce kızarıklığının giderilmesinde oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Sivilce kızarıklığının giderilmesinde kozmetik ürünlerini değil de daha doğal ürünleri tercih etmek isterseniz, yazımızın devamını okumanızda fayda var.

Öncelikle bilinen yöntemlerden başlamak en mantıklısı olacaktır. Bunun için öncelikle bir parça buz alarak sivilcenin bulunduğu bölgeye bastırmadan hafif hafif masaj yapar gibi buzla ovalıyoruz. Buz haliyle eriyecektir. Bir buz parçası daha alıyoruz ve yeniden yavaş yavaş ovalamaya devam ediyoruz. Bu durum buzun soğuk etkisiyle sivilcenin etrafındaki sıcak kan akışını veya kan yoğunluğunu dağıtacaktır, azaltacaktır. Bunun bir sonucu olarak da kızarıklıklar azalacaktır.

Farklı bir yöntemden bahsetmek gerekirse gül suyu tedavisidir. Bir peçete yardımıyla gül suyunu cildinize uyguluyorsunuz. Yalnız sivilceyi patlatmadan, yavaş yavaş uygulamanız gerektiğini unutmayın. Gül suyunun cildi temizleyici ve arındırıcı etkisinin bulunmasından dolayı sivilcelerle mücadelede önemli araçlar arasında yer almaktadır.

Cilde iyi gelen, güzelleştiren ve derinizin yenilenmesinde yardımcı olan ürünler arasında salatalık oldukça bilinenlerden birisidir. Salatalığı küçük halkalı olarak kestikten sonra cildinize uygulayabilirsiniz. Ovalamak yerine sivilcelerin etrafına yerleştirerek beklemeyi tercih etmenizde fayda var. Sadece sivilce kızarıklığı için değil, genel yüz maskesi olarak da kullanımı oldukça yaygındır.